Yapay zekâ teknolojileri hızla gelişirken, kontrolsüz bilgi üretimi ciddi sonuçlara yol açabiliyor. ChatGPT tarafından yayılan yanlış bir bilgi, masum bir kişinin çocuk katili olarak etiketlenmesine neden oldu. Olay, yapay zekâların etik sorumluluğunu yeniden tartışmaya açtı.
Yapay zekâ, çağımızın en güçlü teknolojik devrimlerinden biri. Ancak her güçlü teknolojinin yanlış kullanımı ya da kontrolsüz gelişimi beraberinde büyük tehlikeleri getirebiliyor. Son yaşanan olay, ChatGPT gibi büyük dil modellerinin ne kadar hassas bir dengeye sahip olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşanan son olayda, ChatGPT’nin yanlış bilgi üretmesi sonucu masum bir adam “çocuk katili” olarak tanımlandı. Sosyal medya üzerinden yayılan bu iddia, kamuoyunda infiale neden oldu ve yapay zekânın güvenilirliği bir kez daha sorgulanmaya başlandı.
Michigan eyaletinde yaşayan ve yerel bir eğitim kurumunda çalışan Jonathan Moore, bir kullanıcının yaptığı araştırmada ChatGPT’nin verdiği yanıta göre, “geçmişte bir çocuk cinayetine karışmış eski bir hükümlü” olarak tanımlandı.
Ancak gerçek, bunun tam tersiydi. Jonathan Moore’un ne sabıka kaydı vardı, ne de hakkında açılmış herhangi bir dava. Hatalı bilgi, yalnızca ChatGPT’nin yanlış bir içerik üretmesinden kaynaklandı.
Kısa süre içinde sosyal medya kullanıcıları bu bilgiyi paylaşmaya başladı. Bazı yerel medya kuruluşları bile, doğruluğunu teyit etmeden bu bilgiyi yayınladı.
Olayın yayılması üzerine, ChatGPT’nin geliştiricisi olan OpenAI, resmi bir açıklama yaparak duruma müdahale etti:
“ChatGPT, kullanıcılarla etkileşim halinde öğrenen bir dil modelidir. Bilgi doğruluğu garanti edilemez. Bu olay, kullanıcıların model çıktılarının doğruluğunu sorgulamaları gerektiğini açıkça göstermektedir. Konuyla ilgili gerekli düzeltmeler yapılmıştır.”
– OpenAI Resmî Sözcüsü
Yanlış bilgi nedeniyle Jonathan Moore:
Bu gelişmeler, yalnızca dijital ortamda değil, gerçek hayatta da yapay zekânın hatalarının nasıl etkiler yaratabileceğini net bir şekilde ortaya koydu.
ChatGPT ve benzeri dil modelleri, daha önce de benzer olaylarla gündeme gelmişti:
Bu örnekler, yapay zekâ modellerinin bilgi üretirken hayal gücüyle gerçeği ayırt edemediğini bir kez daha gösteriyor.
ChatGPT gibi dil modelleri, internetteki milyarlarca veriyi kullanarak doğru gibi görünen ama doğruluğu teyit edilmemiş içerikler üretebilir. Bu durum, özellikle kişisel isimler, olaylar ve kurumlar söz konusu olduğunda itibar suikastı gibi sonuçlara yol açabiliyor.
Yapay zekâ ve etik uzmanı Dr. Alev Yüce, olayla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Bu tür modeller bilgi üretmek için eğitilmiştir; gerçeklik üretmek için değil. Dil modeli bir hata yaptığında bunun farkına varmaz. Bu nedenle kullanıcılar, özellikle gerçek kişilere dair bilgi istediklerinde, mutlaka ikincil bir kaynağa başvurmalıdır.”
Bu tür durumlarda en büyük soru işareti, hukuki sorumluluğun kimde olduğu sorusudur. Modelin hatalı bilgi üretmesi hâlinde:
Bu sorular, hem ABD’de hem de Avrupa Birliği’nde hâlen netleşmemiş hukuki gri alanlara işaret ediyor. Özellikle Yapay Zekâ Yasası (EU AI Act) gibi düzenlemelerin bu tür olaylarla daha da önem kazanması bekleniyor.
👉 EU AI Act – European Commission
Hatalı bilgi üretimini engellemek için geliştirici şirketler şu adımları atmayı planlıyor:
Testere (Saw) serisinin merakla beklenen yeni halkası için umut verici sinyaller geldi. Yapımcı ekipten gelen…
Son dönemde Google'ın yaptığı algoritma değişiklikleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) tartışmalara yol açtı. Özellikle…
Apple’ın veri gizliliği politikalarıyla ilgili yürütülen gizli duruşmanın kamuya açık yapılması yönünde baskılar artıyor. Gizlilik…
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Finlandiyalı telekomünikasyon devi Nokia’nın, ABD merkezli optik ağ çözümleri sağlayıcısı Infinera’yı…
Finansal güvenliği artırmaya yönelik yeni bir adım atılıyor. Havale ve EFT işlemleri için iki adımlı…
Haber Yazısı:Çin'in teknoloji devi Baidu, yapay zeka (AI) alanındaki lider konumunu korumak için mücadele ederken,…